Ankara'nın Polatlı ilçesinde 22 Haziran 2018'de kaybolduktan sonra cesedi bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'nın katil zanlısı ile ona yardım ettiği belirtilen annesinin yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya katil zanlısı tutuklu sanık Uğur Koçyiğit, tutuksuz sanık Huriye Koçyiğit, Eylül'ün annesi Şerife ve babası Halil İbrahim Yağlıkara ile tarafların avukatları katıldı. Müdahil Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen sanık Uğur Koçyiğit'in eşi Halime Koçyiğit, olaya ilişkin bildiği ve gördüğü herhangi bir şey olmadığını ancak olay günü yaşananları anlatacağını söyledi.
Tanık Koçyiğit, olayın meydana geldiği yaz aylarında köyde oturduklarını, olay gününden bir gün önce ise kayınbabası geleceği için Polatlı'ya gittiklerini belirtti.
Polatlı'ya geldikten bir gün sonra söz konusu olayın meydana geldiğini aktaran Koçyiğit, "Kaynanam bir gün sonra beni aradı. Eylül'ün kaybolduğunu, ortalıkta bulunmadığını söyledi. O gün pazara gidecekti, beni onun için aradı. Gittikten sonra da telefonda birkaç kez bana, 'Çocuklara bir şey alayım mı' diye sordu. Pazara, beni Eylül ile ilgili aradıktan sonra mı gitti yoksa önce mi gitti tam hatırlamıyorum." dedi.
"Konuşmaları ben yaptım"
Aynı günün akşamı 22.00-23.00 sıralarında eşi sanık Uğur Koçyiğit'in Polatlı'ya geldiğini ve babasıyla 10-15 dakika konuştuğunu kaydeden tanık Koçyiğit, sanığın Eylül'ü kast ederek "Kızdan bir haber var mı?" diye sorduğunu, kayınpederinin ise herhangi bir haber olmadığını söylediğini ifade etti.
Koçyiğit, "Aynı gün saat 24.00 sıralarında da polis eve gelerek Uğur'u götürdü. Saatlerini tam hatırlamıyorum ancak o gün gece gözaltına aldıktan sonra polisler, Uğur'u bırakmışlar, sabah eve geldi, köye gideceğini söyledi. 07.00-07.30 gibi de köye gitti. Olay hakkındaki bilgim ve görgüm bundan ibarettir." diye konuştu
Mahkeme Başkanının telefon görüşmelerinin tapelerini göstererek tanığa, "Uğur'a 'Her şey senin üstüne çıkıyor' diye soruyorsun. Burada neyi kast ettin?" diye sorması üzerine tanık Koçyiğit, "Bana okunan tapelerdeki konuşmaları ben yaptım. Olayın şokundaydım. Uğur'la yaptığım konuşmada 'Bu neyin nesi, neden her şey senin üstünde bana anlat' dedim. Buradaki amacım Uğur bir şey biliyorsa bana anlatmasıydı." cevabını verdi.
Mahkeme Başkanının "Sanık cezaevinde sana hitaben 'Annem iki tavuğa beni kurban etti' demiş. Öyle bir şey hatırlıyor musun?" sorusu üzerine tanık, böyle bir şey hatırladığını ancak sanığın neyi kast ettiğini bilmediğini söyledi.
Tahliye talebinde bulunuldu
Katılanların vekili Hikmet Tepe, sanık Huriye Koçyiğit'in pazara giderken tanık Halime Koçyiğit'e "Çocukların bir şey istiyor mu" dediğini hatırlatarak, "Olay günü çocuklarınıza bir şey getirdi mi?" diye sordu.
Tepe, maddi gerçekleri örtmeye ve sanıkları korumaya çalıştığını öne sürdüğü tanığın beyanlarını kabul etmediklerini söyledi.
Daha sonra söz alan duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaasını hazırlaması için süre talebinde bulundu ve sanık Uğur Koçyiğit'in tutukluluk halinin devamını istedi.
Uğur Koçyiğit'in avukatı ise müvekkilinin uzun süredir tutuklu bulunduğunu, tutukluluğun infaza dönüştüğünü belirterek adli kontrolle tahliye talebinde bulundu. Uğur Koçyiğit de tahliye talebinde bulundu.
Beyanların ardından ara karar açıklayan mahkeme, dosyanın duruşma savcısına verilmesine ve Koçyiğit'in tutukluluk halinin devamına hükmedip davayı erteledi.
Eylül Yağlıkara'nın yakınları, jandarma eşliğinde salondan çıkarılan sanıklara tepki gösterdi.
Uğur Koçyiğit "çocuğu kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "cinsel istismar" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından en az 22 yıl hapis cezası talebiyle yargılanıyor.
Huriye Koçyiğit'in de "çocuğu kasten öldürmek" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarına yardım ettiği gerekçesiyle 27 yıla kadar hapsi isteniyor.
