KORONAVİRÜS BERBERLERİ NASIL ETKİLEDİ? FİYATLARA ZAM YAPILDI MI?

Ankara Esnafı'nın sorunlarının konuşulduğu tek program olan Esnaf İşi'nin yeni konuğu, Ankara Berberler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sezayi Kara...

Kanal Ankara’dan Rümeysa Teksan’ın sorularını yanıtlayan Sezayi Kara, Koronavirüs salgınının berberlere olan etkisini değerlendirdi. Esnafın devletten beklentilerini açıklayan Kara, berberlerin tüm önlemleri aldığını ve vatandaşların berberlere gitme konusunda çekinmemeleri gerektiğini söyledi. Kara, fiyatlara zam yapıldığına ilişkin haberlere de açıklık getirdi. 

Sezayi Kara’nın açıklamaları şöyle: 

Koronavirüs salgını sizi nasıl etkiledi?

21 Mart’ta berberler, kuaförler geçici süreliğine durdurulmuştu. Dükkanlarımız yaklaşık 51 gün kapalı kaldı. 11 Mayıs’tan itibaren de dükkanlarımıza kavuştuk. Zor bir süreç yaşadık. Berber esnafı günlük çalışan ve günlük geçimini sağlayan bir yer. Berberlerin 51 gün kapalı kalması esnafımızı zor durumda bıraktı. Bizim için sağlık çok önemli çünkü, sağlık olmazsa paran da olsa hiçbir işe yaramayacağını çok iyi biliyoruz. 

"SÜREÇ UZADIKÇA DAHA ZOR GÜNLER YAŞAMAYA BAŞLADIK"

Berber esnafımız kapalı kaldığı süre içerisinde zor günler yaşadı. Çünkü evinde çocuğu ‘baba bana şunu al’ dediğinde, günlük çalıştığımız ve daha öncesinden de böyle bir tecrübemiz olmadığı için; yarın için ya da bir ay sonrası için birikim yapabilelim… Bazı meslektaşlarım o süreç içerisinde bizleri arayarak, ‘başkanım çocuğuma süt götürecek param yok’ dediğinde yaşadığımız üzüntüyü size anlatamam. 

Korona zaten başlı başına insanları yıprattı, bizleri daha da çok yıprattı. Çünkü bir yerdesin ve sorumluluk sahibisin, sana güvenen inanan insanlar var. Bu insanların da bir beklentisi var. Biz onların adına, kapandığımız gün itibariyle, bakanlıklarımıza ve üst kuruluşlarımıza gerekli yazışmaları ivedilikle yaptık. Konuyla ilgili basın açıklamalarında bulunduk. Süreç uzadıkça daha zor günler yaşamaya başladık. 

"BİRLİK VE BERABERLİĞİ NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU BU SÜREÇTE DAHA İYİ ANLADIK"

Oda olarak elimizden geldiği kadar, maddi  sıkıntı yaşayan ve odamıza başvuru yapmış meslektaşlarımıza küçük de olsa mutfak harçlığı vermeye çalıştık. Gönüllü meslektaşlarımız vardı, sağ olsunlar ‘başkanım ben iki kişiye yardım etmek istiyorum’ diyenler oldu. Destek çıkan bütün meslektaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Birlik beraberliğin ne kadar önemli olduğunu, bu  süreçte daha iyi anladık. Geldiğimiz nokta itibariyle de çok şükür dükkanlarımız açıldı. 

Dükkanlar açıldı ama bu sefer de insanlarda bir korku gelişmeye başladı. Kimi 65 yaş üstü, kronik rahatsızlığı var. Sokağa çıkma kısıtlaması var, gençlerimizin sokağa çıkma kısıtlaması vardı. Dükkanlarımız açıldı ama hafta sonları  dükkanlarımız kapalı kaldı. Yaklaşık 28-29 yıllık meslek hayatım boyunca, ilk defa berber dükkanlarının bir arefe günü kapalı kaldığına şahit oldum. 

BERBERLERİN DÖRT BAŞLIKTA DEVLETTEN BEKLENTİSİ

Kapalı kaldığımız süreç içerisinde devletimizden biz dört tane şey istedik. Bir tanesi, bağ-kur’larımızın devlet tarafından ödenmesini ya da ötelenmesini istedik. Dondurmasını istedik daha doğrusu biz bunu.  Devlet ödesin ya da dondursun diye… Çünkü, bugün ötelemenin bir çare olmadığını düşünüyoruz, 5 ay 6 ay ya da bir sene… Esnaf normal şartlarda bir aylık primini bile zor ödüyor. Bunu 3 ay sonra 5 ay sonra birikmiş pirimi nasıl ödesin? 

İkinci şey, kiralar; sağ olsun cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla mal sahipleri kiracılarını 3 ay boyunca dava edemedi. Buraya kadar her şey güzel ama mal sahibi seni arıyor ‘benim kiramı öde kardeşim’ diyor.  Tamam mahkemeye veremezsin biz biliyoruz. Sonrasını nasıl ödeyecek adam? O üç ay çabucak bitti ama şimdi ‘kiramı öde’ diyor. 

Üçüncüsü; faizsiz bir kredinin esnaflara verilmesini talep ettik. Esnafımıza faizsiz kredi imkanının verilmesi ve bunun uzun vadede tekrar ödenmesini istedik. Devlet bize para versin, biz bunu yiyelim tekrar ödemeyelim şeklinde değil. Siz bize zor zamanımızda yardım edin, bizler de elimizde olduğu zaman ödeyelim. Faizsiz bir imkan sağlanmasını istemiştik. 

Dördüncüsü, asgari ücret oranında… Her berber kapalı ve evinde. En azından asgari ücret oranında, kapalı olan her dükkana bir ücret ödenmesini talep etmiştik. Sadece 25 bin TL %4.5 faizle bir kredi imkanı sunuldu ve üç yıla kadar ödemeli, altı ay taksitle ödeme fırsatı verildi. 

Tam da bu noktada, esnafa verilen 25 bin TL’lik kredileri  biraz açabilir miyiz? Orada sistem nasıl işledi? Çünkü siz de esnafa aynı faiz oranıyla kredi kullandırabiliyordunuz…

Ben aynı zamanda Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifi Başkan Vekiliyim. Bizler zaten kooperatif olarak esnafımıza %4.5 faizle kredi imkanı veriyordu devlet biz de bunu kullandırıyorduk. Üç yıl da değil, 5 yıla kadar kullandırıyorduk. Bir kooperatifin limiti vardır; bir esnaf en fazla 200 bin TL kredi çekebilir. Limiti dolu esnafımıza da devletimiz orada 25 bin TL’lik ek bir kontenjan açtı. Ama bunu yine herkes alamadı. Öyle bir sıkıntıyla da karşı karşıya kaldık çünkü,  adam daha önce kredi kartı mağduru olmuş. Borcunu ödeyememiş, bankayla sıkıntı yaşamış. Bankaya gidiyor, ret yiyor. Bu esnafımızı ne yapacağız? Geri ödemelerde de çok büyük sıkıntılar bizleri bekliyor. İşlerimizin %50 - %60 düşmüş olduğu bu ortamda kendimizi, hayatımızı zorla idame ettirirken devletimizden de beklenti içerisinde olmamızdan daha doğal bir şey olamaz. Devletimizden bir an önce esnafımıza küçük de olsa maddi bir destek çıkmasını bekliyoruz. 

Büyükşehir ve ilçe belediyelerinden, kapalı olduğunuz dönem ve sonrasında bir destek görebildiniz mi? Yerel yönetimlerden beklentileriniz nedir?

Kapandıktan itibaren Büyükşehir’le görüşmeler yaptık. Kapalı olan esnafımıza bin TL’lik bir yardım yapacaklarını söylediler. Biz de mutlu olduk, üye sayımızı belirttik, onların bilgilerini verdik.  Sonradan bu yardımın 500 TL’ye düştüğünü ve farklı şeyler olduğunu anlattılar. Yaklaşık 1865 tane meslektaşıma  maddi destek için Büyükşehir Belediyesinden link gönderdik cep telefonlarına. Yaklaşık 1400 meslektaşım 500’er TL’lik yardım aldı. Bu yardım bir sefere mahsus verildi, yaklaşık 700 bin lira gibi bir bütçe berberlere dağıtılmış oldu. Büyükşehir Belediyesi, dükkanların dezenfektesini yaptılar. Maske ve dezenfektan verdiler. Bu şekilde destek oldular. İlçe belediyelerimiz de sağ olsunlar; kimi belediyelerimiz gıda yardımında bulundular. Kimisi küçük de olsa mutfak harçlığı vermeye çalıştı. Sonuçta bir berber dükkanının açık olması, gıda kolisinden daha iyidir. 

İnsanlar bu süreçte kendi işlerini kendileri de görmeye alıştılar. Tıraş makinesi alıp kendileri evde tıraş oldular. Bu durum sizi nasıl etkiledi? Çünkü insanlar da biraz buna adapte oldu… 

İster istemez hâlâ insanlarda bir korku var. Adam o iki aylık süre içerisinde şöyle düşündü; ‘bu Korona bitmez, benim saçım da çok uzun. Bunu sıfır numara yapayım’ dedi. Ama şu bir gerçek, biz berbere ve kuaföre gitmediğimiz sürece moral bulamayız. Evde istediğimiz kadar tıraş olalım, bir saç boyanız bile geldiği zaman rahatsız olursunuz çünkü kuafördeki verimi sizin evde almanız mümkün değil. Kuaförlerin ve berberlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. 

"BERBERLERDEN KORKULACAK BİR ŞEY YOK"

Berberlerimizden korkmayın; berberlerimize gidin tıraş olun. Zaten berber demek hijyen demek, temizlik demek. Bu pandemiden önce de böyleydi. Bakanlığımızın bize verdiği talimatta; bir koltukta tıraş edin, bir koltuğu boş bırakın, diğer koltukta tıraş edin. Nereden baksan arada 3 metre var. Zaten maskeyi takıyoruz, ellerimizi yıkıyoruz, malzemelerimiz tıraş öncesi ve sonrası dezenfekte ediyoruz. Müşterilerimiz dilerse kendi havlusunu, kendi malzemesini de getirebilir. Biz de zaten kullan at havlu, kullan at malzemeler kullanıyoruz. Berberlerden korkulacak bir şey yok. 

BERBERLER ZAM MI YAPTI?

Fiyatlara zam yapıldığı konusunda şikayetler var. Gerçekten zam yapıldı mı? Zam yapılması gerekli mi? 

Ankara Berberler Odası olarak, her yıl bir tıraş tarifemiz çıkar. Yeni yıla girerken tıraş tarifemiz çıkmış olur. Bu yılın başında tıraş tarifemizi çıkardık. Burada meslektaşımızın tercihine kalan bir durum da var. Tıraş tarifelerinin üst limitini oda olarak biz belirleyebiliyoruz. Alt limit esnafa kalmış bir şey. Diyelim ki bizim tıraş paramız 40 TL ama benim meslektaşım 25 TL alıyor. Tarifenin 15 TL altında ucuza tıraş ediyor. Pandemi bittikten sonra bizim malzeme fiyatlarımızda bir artış meydana geldi. Çok fazla da masraf oldu. Böyle olunca da meslektaşlarımız devletin verdiği normal tarifesini almaya başladı. Halk arasında zam gibi algılandı. Zam yapılsa bizim tekrar tarife çıkarmamız lazım. Sadece meslektaşlarımız hak ettikleri ücreti almaya çalışıyorlar. Zam söz konusu değil. Tarifesini almazsa bu insanlar ayakta kalamaz. 


Yorum Gönder

Yorumlar